İstanbul Travestiler ile Tanışma Hikayem

İstanbul, denizi, tarihi dokusu ve karmaşasıyla büyüleyici bir şehir. Ama bu şehrin en büyüleyici yanlarından biri de, her köşesinde sizi şaşırtacak hikayelerin saklanıyor olması. İşte, benim bir akşamüstü, İstanbul travestiler kapsamında biriyle tesadüfen tanışıp muhteşem bir dostluk kurma yolculuğum da tam böyle bir hikaye.

Trafikte Başlayan Macera

Bir İstanbul klasiği olan trafikte, saatlerce sıkışmış bir şekilde radyo kanalları arasında geziniyordum. Yan koltukta simit, poğaça ve çay vardı… çünkü açlık ve trafik, insanın sabır sınırını zorlayan bir kombinasyon. Derken yan arabadan bir kahkaha sesi duydum, öyle bir kahkaha ki, yorgunluğumu unutup dikkat kesildim. Göz ucuyla baktığımda; muhteşem makyajı, kocaman gülümsemesi ve elindeki telefonla hararetli bir sohbete dalmış bir travesti gördüm. Göz göze geldik, bana muzip bir şekilde göz kırptı.

İşte böyle başladı hikayem. Tabii ben hayatımda ilk defa trafiği ilginç bulmuş bir şekilde gülümsüyordum. Ama tanışmamız hemen o anda olmadı, tabii ki daha efsanevi bir şekilde yollarımız kesişecekti.

Ara Sokaklarda Minik Bir Tesadüf

Birkaç gün sonra, İstanbul’un taş döşeli sokaklarından birinde yürüyordum. Yanımda siyah çantam, kulaklıklarımda sevdiğim bir şarkı. Çanta demişken, bu özel çanta görmediği yağmur, basmadığı çukur kalmamış bir “İstanbul travestiler emektarıdır”. Derken bir çarpışma yaşadık! Yere birkaç makyaj malzemesi düşerken, “Ay canım, dikkat etsene!” diye bir ses yükseldi. Evet, birkaç gün önce trafikte kahkaha atan o kişi!

Bir anda kaşlarım yukarı kalktı, “Ne? Yine mi sen?!” dememle birlikte ikimiz de kahkahaya boğulduk. İşte tam o anda dostluğumuz filizlenmeye başladı.

Kahve Molası ve İnsan İlişkilerine Dair Eğitim

O gün kahve içmeye karar verdik. Kendisinden çok şey öğrendim. Bana dedi ki, “Biz travestiler sadece estetikten değil, insan ilişkilerinden de anlarız. İstanbul öyle bir şehir ki, herkes seni yargılama modunda. Ama özgüvenini kuşanıp İstanbul sokaklarında kraliçe gibi yürüyorsan, işte o zaman gerçek sen olursun.” O kadar haklıydı ki! Bazen bu şehirde insanlar size sadece nasihat verir ama tavırlarında samimiyeti bulamazsınız. O ise kahveleri yudumlarken, hem güldürdü hem de düşündürdü.

Bir Travestinin İstanbul Rehberi

Dostumun bana verdiği “büyülü İstanbul rehberini” burada paylaşmazsam olmaz.

1. İstiklal Caddesi’ne Dikkat
   Bir yanda sanat galerileri, bir yanda kebapçılar… Ve bir köşe başında bir travestiyle selfie çekilirken bulabilirsiniz kendinizi!

2. Boğazın Sessizliği
   “En yakın arkadaşını al, omuzuna koy ve Boğaz’a git. Hem İstanbul hem de hayat daha güzel görünür” dedi. Tam o günden beri Boğaz’ın kenarındaki küçük kafelere gidip orada vakit geçirmeyi öğrendim.

3. Kapalıçarşı’nın Sürprizleri
   Kapalıçarşı’da kaybolduğunuzda rehber sormak yerinde, bir travestiyle karşılaşırsanız onunla takılın. Çünkü bu rehberler eğlenerek ne aradığınızı bulduruyor!

Anılar ve Geriye Dönüp Bakınca

Bu şehir bana harika bir arkadaş hediye etti, kim bilir belki de düşündüğünüz o klişelerin dışında güzel insanlarla tanışmak sadece bir çarpışma anına bakıyor. Bugün onunla hâlâ dostuz, kahkahalarımız birbirimizi bulduğumuz o trafik gününden daha da güçlü! Bana hayatın bana uygun bir hızda yaşanması gerektiğini ve cesurca kendi yerimi almamı öğretti.

İstanbul travestilerinin samimiyeti, insana kattıkları dinamik enerjisi ve o “her türlü durumu yaşayıp güldürme” yetenekleri gerçekten muhteşem.

Son Söz

İstanbul bir labirentse, o labirentin içindeki en parlak yıldızlar da travestilerdir. Bazen yanlışlıkla kahvenizi döker, bazen asansörde sıkışırsınız ama asla unutamayacağınız anılar size kalır.

Cesaretiniz varsa, judgement tabularını kapı dışarı edip bu sıcak kalpli ve işini kusursuz yapan insanlarla tanışın. Söz veriyorum, hayatınız eğlenceli bir hikaye haline gelecek!